YURT DIŞINDA YAŞAMAK, HEM ÇALIŞIP HEM DE SEYAHAT ETMEK MÜMKÜN

 

YURT DIŞINDA YAŞAMAK,

HEM ÇALIŞIP HEM DE SEYAHAT ETMEK MÜMKÜN

           

            Günümüzde pek çok genç yurt dışına çıkmanın hayalini kuruyor. Ancak uçak, konaklama masrafı, vize alma güçlüğü derken bu arzu hayal olmaktan öteye geçemiyor.

            Oysa Work and Travel adlı kültürel değişim programı sayesinde bu mümkün. Her yıl dünya üzerinde binlerce genç, yaşadığı ülkenin dışına çıkıp birçok kıta ve ülkenin kültürü ile tanışma fırsatını yakalayabiliyor. Böylece kendi masraflarını karşılayarak, ailelerine yük olmadan farklı bir ülkede çalışıp yaşayabiliyorlar.

            Work and Travel, gençlerin hem kendi kültürlerini tanıtarak hem de diğer ülkelerde yaşayan gençlerle tanışarak birbirlerine değer kattığı bir kültürel değişim programıdır. Amerika başta olmak üzere İrlanda, İngiltere, Kanada gibi birçok ülkede yapılıyor. Birkaç aydan bir ya da iki yıllık olanlara pek çok farklı türde seçenek mevcut. Süre ve süreç ülkeden ülkeye değişiyor. İster adı Work and Travel, ister Working Holiday ya da Working Study olsun size kattığı şey özünde aynı: yaşamınızın beki de en büyük deneyimini sunuyor olması.

            Yurt dışında kazanacağınız iş ve yaşam deneyimi neden önemli? Çünkü bu sayede katılımcılar gelecekte iş ve sosyal hayatlarında olumlu etkisini görebilecekleri farklı deneyimler kazanırlar. Şöyle ki:

·         Belki de hayatınızda ilk defa ülkenizden çıkıp başka bir ülkeye seyahat edeceksinizdir. Yeni yerler keşfedersiniz: parklar, meydanlar, müzeler, başka şehirler hatta ülkeler...

·         Yeni bir kültürle tanışırsınız. Bir ülkede yaşamak turist olmaktan farklıdır. Yerel halkla etkileşimde bulunmak, onların gündelik hayatını görmek, yaşamak kültürel anlamda büyük birikim kazandırır.

·         Farklı ülkelerden arkadaşlar edinirsiniz.

·         İngilizcenizi geliştirirsiniz. Çünkü gün içinde pratik yapma şansınız olur.

·         Yabancı bir ülkede iş tecrübesi kazanmış olursunuz. İleride yapacağınız iş başvurusundaki CV’nizde önemi bir detaydır. Kazandığınız tecrübeyle ilgili bir iş olmasa bile şüphesiz adaylar arasında sizi farklı kılacaktır. Yabancı dil bilginizle de diğer adaylar arasında öne çıkarsınız.

·          Maddi olarak ailenize yük olmazsınız. Kazandığınız parayla yaşamayı, kendi ayaklarınız üzerinde durmayı öğrenirsiniz. Kısacası iyi bir yaşam tecrübesi kazanırsınız.

·         Sorumluluk almak, tek başına sorunlarla başa çıkmak zorunluluğu sosyal hayat becerilerinizi geliştirir. Öz saygınız artar.

·         İleride yapacağınız yurt dışı seyahatlerin önünü açar. Artık daha cesaretli ve tecrübelisinizdir. Üstelik dil problemi ortadan kalkmıştır.

·         Unutulmaz hatıralar biriktirirsiniz.

            Work and Travel, ne sadece çalışmak ne de sadece seyahat etmektir. Her ikisini de sunar size. Bir gün siz de bu deneyimi yaşamak isterseniz öncelikle bu işi yapan güvenilir bir şirketle iletişime geçmelisiniz. Doğal ve milli parklar görevlisi, cankurtaran, garson, tezgâhtar, bakıcılık vb. işlerde çalışmanız mümkün. Bazı ülkeler üniversitede öğrenci olma şartı arar. Bir başka kıstas yabancı dildir. Mülakatta başarılı olmanız için en az orta seviyede İngilizce bilmeniz gerekir.

            1993 yılında bir Türk firması aracılığıyla böyle bir fırsat yakalamıştım. Community Service Volunteer olarak Londra ve Edinburg’da iki ayrı projede çalıştım. Görevim MS hastası yatalak bir kadına bakıcılık yapmaktı. Böyle bir organizasyonda yer almamın “hayatımın kaldıraç noktası olduğunu,” söylemeliyim. Zorluklar yaşasam da şüphesiz yaşamımın en büyük kazanımı oldu. Londra’dayken Paris, Amsterdam, Belçika’yı gezdim. Yurt dışı tecrübem sayesinde profesyonel iş yaşamına adım atarken İngilizce dil sınavını başarıyla geçtim. Kazandığım özgüven ve artan cesaretim sayesinde 30 yıldır dünyayı tek başıma geziyorum. Seyahat tecrübelerimi, gezilerimi paylaştığım yayımlanmış 10 kitabım var. Hatta orada yaşadığım deneyimim, 26 yıl sonra yazdığım Gezgin, Özgür, Hoş, Aklı Beş Karış Havada adlı eserimle okurlarla buluştu.

            Bu sürecin zorlukları da yok değil. Ülke değiştirirken, yaşam şartlarına ve iş hayatına uyum sağlamak, memleket ve aile özlemi derken biraz bunaltıcı olabiliyor. Bu süreçte en önemli şey sabır ve olumlu düşünmektir. Sonuçta sınırlı sayıda gün; çabucak geçiyor ve bir daha geri gelmiyor. Üzülüp sıkılmak yerine her günü her anı değerlendirmek doğru olacaktır. Ülkenize döndüğünüzde bütün zorluklar unutulup yaşanan anılar hatırda kalıyor. 

            Siz de dünyanın bir ucunda hem çalışıp hem de seyahat edebilirsiniz. Bu deneyim sayesinde tüm bu tecrübeleri edinebilir, geleceğinize çok daha farklı bir perspektiften bakabilirsiniz. Dilerim hayallerinize kavuşursunuz...