Editör
ALİ SAMİ PALAZ
BİR DE BAKTIM Kİ DAHA
GEZMEK KİTABININ İLK SAYFASINDAYIM
Giden gittiği yerden asla aynı dönmez, değişir dönüşür öyle döner. Bu değişim genelde olumlu olur. Daha çok insan tarafımıza doğru evriliriz. Her seyahatimiz sonrası, daha vicdanlı, anlayışlı, bilgili vs. oluruz. Gördüklerimiz yaşadıklarımız ruhumuza siner ve dünyaya, insanlara kısaca hayata asla eskisi gibi bakamayız. Gittiği yerden kötüye doğru değişerek dönenlerde vardır ama onlar bu yazının konusu değil. Bu durum, kişinin gidilen yerde nereleri gezmeyi tercih ettiği, kimlerle muhatap, olduğu ile alakalı olarak değişir.
"Neyi arıyorsan O’sun sen, der Mevlana. Kim neyi arıyorsa, onun bahtından bir paye alır.
“Can konağını aramadaysan, cansın; Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin, bir damla su arıyorsan susun, zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan âşıksın, gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir: “Neyi arıyorsan O’sun sen.” Hz. Mevlana”
“Her arayan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır.” Demiş, Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri.
Ben çoğu seyahatlerime ne aradığımı bilmeden çıktım. Yada şöyle söyleyeyim ne aradım ne buldum? Aradığım şeylerle bulduğum şeyler hep farklıydı. Neyse ki çoğu seyahatimden, çıkınım güzelliklerle dolu döndüm.
Dünyayı keşfederken birde baktım ki, kendimi keşfetmeye
başlamışım. İnsanları tanıyayım derken, duygularımla tanıştım. Vicdanımla göz
göze geldim, tevazumla barıştım, kibrimle kavgaya tutuştum. Bir şeyler
öğreneyim derken, gerçeklerle yüzleştim. Savaşlar
gerçekti, yetimler gerçekti, çaresizlik gerçekti, zalimler gerçekti… Ama her
şeye rağmen umut gerçekti.
Cevapları buluncaya kadar aramaya devam edeceğim. Susmayı öğreninceye kadar ilerleyeceğim. Her şey aşikâr olana kadar durmayacağım. Tabi eğer böyle bir şey mümkünse…
Oysa hayat kitabının
sonuna doğru gelmişken, bir de baktım ki daha gezmek kitabının ilk sayfasındayım.
Gülümseyişle…