

Editör
ALÄ° SAMÄ° PALAZ
Buyurun, size sıcak yaz günlerinde serin bir fincan ay ışığı ikram edelim. Dileyin Kuzey Baltık Denizin'e düşen yakamozdan olsun, dileyin Atlantik mehtabından. En parlak yıldızın parladığı yönde akıp giden hayatlardan haberler verelim. Güneşimizin aydınlattığı farklı coğrafyalara sızıp sizlerle hayat kareleri getirdik. Bakmak istersiniz diye yüzler derledik.
Zaman bir tane ama herkes için farklı akıyor. Zamanın hızla aktığı ülkelerden, durma noktasına geldiği ülkelere kadar birçok ülkeden yaşam kareleri seçtik, buyurmaz mıydınız?
Hayata bir çocuğun gözüyle baktık, her gördüğümüz şeye şaştık kaldık. Şirin dünyamızın üzerine tonlarca bomba niçin düşüyor anlayamadık. Bırakın insanı bir papatya bombaları hak eder mi?
Aynı güneşin altında bazı şehirlerin üzerine acının çöktüğünü gördük. Bazı şehirler bayrama hazırlanırken, bazı şehirler komada yatıyordu. Ay ikisine şahitti. Bayram yapan şehirle bayramlaşıyor, kasvetin çöktüğü şehri teselli ediyordu. İki şehirden de iki ayrı şair gökyüzünde ki Ay a bakıyor, biri gülümseyen şiirler yazıyor, diğeri feryat eden.
Buyurun bir fincan Ay ışığımızı için. İster hazar'a düşen, isterseniz de Akdeniz'in üzerinden.
Sayfalarımızda,şuralarda da bir yerlerde Bakkal amca sizi bekliyor. Biraz ilerisinde pişman bir kibrit ağıt yakıyor. Kemençe hikayesini anlatıyor. Brugge şehri arzı endam ediyorken Erbil bende buradayım diyor. Bakü dostluk çağrısı telaşında. Papua Yeni Gine'den bir gösteri, Muğla kavaklı dereden bir tatil planı var.
Eh hadi buyurun, bir yudum gün ışığımızı için, bakkal amca ile tanışıp pişman kibriti teselli edin. Brugge da biraz gezip, Bakü'ye geçin. Gine'de gösteri başlamak üzere yetişin...
Bereketli Ramazanlar