
ZAMANIN TAMİRCİSİ
Nuri Yücesoylu zamana ayak uyduramayan saatleri, tamir ediyor ve yeniden zamanın akışına bırakıyor. Altmış yıldır icra ettiği saat tamirciliği mesleğinde nice saatlerle karşılaşmış. Yorulup pes etmiş saatler, zamanın hızına yetişemeyip geride kalanlar, zamanı çabucak bitirmek istercesine ilerleyen saatler hep Nuri Usta’nın parmaklarının ucunda şifa bulmuşlar.
Nuri Usta çırak olarak bu işe başlamak istediğinde saatçilik ecnebi işi olarak görülür ve pek rağbet görmezmiş. O tarihlerde revaçta olan telalık, keçecilik, demircilik, kunduracılık, nalcılık gibi meslekler Nuri Yücesoylu da istek ve heyecan uyandırmadığı için kendini ecnebi mesleği olarak görülen saatçilik işine balıklama atlamış. Nuri Usta “ O tarihlerde saatçilik, fotoğrafçılık, elektrikçilik, radyoculuk gibi meslekler Yahudi ve Ermeniler tarafından yapıldığı için kimse çocuğunu bu mesleklere vermezdi. Ben ısrarcı olunca, ustamın yanında ücret almadan, bir nevi kurs alır gibi işe başladım. Şimdilerde çocuk çırak olarak bir işe gireceğinde babası gelip ‘haftalık ne vereceksin’ diye soruyor.” diyor.
Şimdilerde bu işi para için değil saatlerden kopamadığı için yapmaya devam eden Nuri usta “Ustamı rahmetle anıyorum. Hayatta üç ilkeye sahip çıkmamı isterdi; doğruluk, ibadet, kanaatkarlık. Bizde bu ilkelere sahip çıkmaya çalıştık ve bugünlere geldik. Çok para kazanmadık ama dünya çapında itibar kazandık. Hakkımızı kadarını aldık, bize teslim edilen milyarlık saatlere sahibinden iyi baktık.” diyor ve ekliyor “Çok zaman değeri yüz milyarlarla ifade edilebilecek saatler geliyor. Bunu bize getirende değerinin farkında değil. Böyle niceleri geldi geçti…”
Elektronik saatleri eline bile almadığını söyleyen Nuri Usta, işinin mekanik saatlerle olduğunu söylüyor ve özelliklede tamircilerin ‘Artık bu saat asla çalışmaz’ dedikleri saatlerle ilgileniyor. Zaten ününü de bu konuda yapan Nuri Ustaya dünyanın dört bir köşesindeki tamircilerden ‘artık çalışmaz’ denilen antika mekanik saatler geliyormuş. Birçok müzedeki asırlık saatlerin tamir ve bakımını da Nuri Usta yapıyormuş.
Günümüz de el yapımı mekanik saat tamiri yapabilen çok az kişi var ve yeni çırak ta yetişmiyor. Nuri Usta “ Herkes para nerede işle ilgileniyor. Elektronik saatler yaygınlaştığı için kimse kötekli cep saatlerine dönüp bakmıyor bile. Birisi tamir için getirse bile ‘ bu tamir olmaz at çöpe’ diyorlar. Yazık o saatlerin her biri bir sanat eseridir.” diyor.
En eski ve kaliteli el yapımı saatin George Prior tarafından yapılan Prior marka saatlerin olduğunu ifade eden Nuri Usta, o zamanın en kaliteli saatlerini İngiliz ve Fransızların yaptıklarını sözlerine ekliyor ve her birinin bir sanat eseri olduğunu ısrarla vurgulayarak sözlerini bitiriyor.
Bugün elinde küçük çaplı bir saat koleksiyonu bulunan Nuri Yücesoylu’nun elinde ayrıca 60 yılın birikimi saat parçaları da bulunuyor. Bu parçaların Dünyada kalmış tüm el yapımı saatlerin tamirine yetecek kadar olduğunu ifade ediyor ve ekliyor.” Eğer bir saat bana tamire gelir ve bende parçası olmazsa, o parçayı kendim yapar yine o saati çalıştırırım.” diyor.
Yazı Ve Fotoğraf
Yazı: Ali Sami PALAZ Fotoğraflar : M.Fatih ÖZSOY