
Türk kültüründe at, bir tarafıyla kült olmuş bir hayvan olarak diğerlerinden farklı anlamlar ifade ede gelmiştir. Destanlara konu olmuş büyük Türk Savaşçıları Alper Tunga, Manas, Oğuz Kağan, Kültigin, Tomris, Timur, Alparslan, Fatih gibi büyük Türk Liderleri hep at üstünde tasvir edilmişlerdir. Kaşgarlı Mahmud Divan-ı Lügatit Türk’te “Kuş, kanadıyla; er, atıyla; at Türk’ün kanadı” sözü aslında tarih sahnesinin söylediği bir sözdür. Göçebe Türk milleti tarih boyunca Asya steplerinden Avrupa’ya kadar gerek göçlerinde gerekse fetihlerde Türkün en büyük yoldaşı olmuştur. Türklerin atları ile kurduğu iletişim diğer milletlerden çok daha farklı boyutlarda olmuş, atın sütü “kımız” olarak tüketilmiş, eti beslenmede kullanılmış, Türkler gücü, hareketi, hızı ve savaş sanatını at ile bütünleştirerek tarih sahnesinde hak ettikleri yere sahip olmuşlardır. At, Türk halklarının yaşamlarının her alanında sosyal, kültürel, spor ve ekonomik anlamda yaşamın orta yerinde durmuş, önemli bir değer ifade etmiştir. Tarihte Türk’ün medeniyet serüvenindeki at ile olan ilişkisi bugün de hâlen Türk Dünyasında canlı ve dinamizmini korumaktadır. Bu kültürün yaşatıldığı yerlerin başında hiç şüphesiz Türkmenistan gelmektedir.
Uzun zamandır seyahat etmeyi düşündüğümüz Atayurt Türkmenistan için 1992’den beri her yıl geleneksel olarak nisanın son haftasında kutlanan “Bedew Bayramı”na katılmak üzere 24 Nisan gecesi İstanbul’dan arkadaşım Metin ile birlikte Türkmen Havayolları ile Aşkabat’a hareket ettik. Sabah beş sularında Aşkabat Havalimanı’na indik. Organizasyon yetkilileri tarafından karşılanıp Aşgabat Hotel’e eşyalarımızı bıraktıktan sonra saat 06.00’da tören için at yarışlarının yapılacağı alana geçtik.
Ahal Teke atları Türkmenlerin hayatlarındaki en önemli semboldür. Dünyanın en modern şehirlerinden biri olan Ak Şehir Aşkabat’ta her yerde görmeniz mümkün olan iki sembol çok önemli; birisi Türkmen halkının “Arkadağ”ı Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov ve hiç şüphesiz Ahal Teke atı. Bu ikisi Türkmen halkı için çok şey ifade etmektedir. Dünyada at bakanlığı olan tek ülke Türkmenistan’dır. Türkmen devleti bununla da yetinmemiş Ahal Teke atına Türkmenistan devlet armasında yer vermiştir.
AHAL TEKE (BEDEV)AT BAYRAMI
Dünyada at cinsleri arasında nadide bir yeri olan Ahal Teke için her yıl Türkmenler At kültürünü sahiplenme, besleme, eğitme, yoldağlığı için şefkat gösterme, sadakati için saygı duyma, neslini koruma ve gelecek kuşaklara aktarma bakımından “At Bayramı” Türk kültürünün en önemli kültürel miras taşıyıcısı olmuştur. Türkmenler Ahal Teke atlarını, atların atalara sadakatini “At dostu, at dostu; önce evini sonra atını beze!” şeklinde özdeyişlerle at, Türk kültüründe önemli bir önceliğe sahip olmuştur.
Sabahın ilk ışıklarıyla yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuktan sonra hipodroma ulaşıyoruz yüzlerce Türkmen öğrenci alana önceden gelmiş. Kız ve erkek öğrencilerin ellerinde Türkmenistan bayrağı ve geleneksel giysileriyle tören alanında kortej oluşturduğu büyük bir alanda bulunuyoruz. Önce birbirinden güzel vücudu parlak, kılları ince; yumuşak hareketleri zarif ve esnek Türkmen atlarının geçişlerini izliyoruz. Sonrasında az ileride kurulmuş Türkmen otağları önünde oluşturulmuş sahne alanı, zemini tamamen Türkmen halıları ile döşenmiş gösteri grupları, geleneksel Türkmen dansları, dudar resitalleri, konserler çok büyük bir coşku bekliyor bizi. Bu alanda dünyanın birçok bölgesinden gelen Ahal Teke tutkunu insanlarla tanışıyoruz. Bizimle birlikte kanada, Avustralya, Uruguay, Arjantin, Amerika, Rusya, İran, Azerbaycan İtalya, İspanya, Malezya, Endonezya, Birleşik Krallık, Fransa, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Macaristan, Çin, Kore, Japonya ve daha birçok ismini sayamadığım ülkeden katılan delegasyon tören alanında buluştu.
Ahal Teke atlarının yaklaşık üç bin yıl öncesine dayandığı biliniyor. Türkmenistan’ın millî mirası kabul edilen Ahal Teke’nin yılkıdan kopartılıp evcilleştirilmiş ilk at türlerinden birisi olduğu bilinmektedir. Türkmenistan’ın beş büyük eyaletinden birisi olan “Ahal” bölgesinde yaşayan “Teke” Türkmen boyu tarafından yetiştirilirmiş ve türün korunması konusunda üstün gayretler göstermesinden dolayı “Ahal ve Teke” birleşiminden “Ahal Teke” adını almıştır.
Türkmenlerin en güzel atlarını izliyoruz, hipodromda geçit resminde bulunuyorlar. Özellikle altın sarısı, siyah ve beyaz Ahal atları, güneşle parıldayan tenleri izleyenlere muhteşem bir görsellik sunuyor. Bol bol fotoğraf çekiyoruz. Görkemli Türkmen atları yumuşak yeleli, uzun ince boyunlu, uzun sırtlı, uzun bacaklı, dik duruşlu, muhteşem kulakları ve gözleri ile görkemli, cesur, duygusal sezgileri güçlü, binicisiyle bütünleşip adeta duygu yoluyla konuşan, uzun mesafelerin koşucusu Ahal Teke atları... Gerçekten Türk’ün gücünü gösteren muhteşem atlar bunlar.
Programın öğleden sonra ki kısmında engelli yarışlar ve atlı performans yarışmaları ile Bedev bayramının ilk günün yoğun gündemini tamamlayarak otelimize dönüyoruz.
Ertesi gün konu ile alakalı bir sergiyi geziyoruz.Sergide, en çok göz alan at koşum takımları, Ahal Teke atlarını süsleyen kıymetli taşlarla benzenmiş kemerler ve bütün at aksesuarları kıymetli malzemeden üretilmiş özel el yapımı ürünler göz dolduruyor. At kültürüne dair eyerler, halılar, resimler, üzengi, gem, nal, çivi, aklınıza gelen gelmeyen her türlü at aksesuarı, veterinerlik ve atçılığa dair basılı materyaller sergilenmekte. Çeşitli ülkelerden gelen At Sektöründe faaliyet gösteren kurum kuruluş ve firmaların açtıkları stantlar hakikaten görülmeye değer Macaristan Standında Bayramın onur konukları arasında da bulunan sevgili dostum Macar Turan Vakfı Başkanı Biro Andras ile ayaküstü sohbet ediyoruz. Ankara’dan gelen bir ahır çitleri firma standını ziyaret ediyoruz, Yeni Delhi’den gelen bir firma eyer üreticisi, Kore’den Japonya’dan bir çok ülkeden sektörel firmaların katılım sağladığı fuarın gözdesi ise 2 adet canlı Ahal Teke tayı ve Türkmen çadırı önünde oturan geleneksel kıyafetli Türkmen çocuklarının kucaklarındaki koyun, keçi ve köpek yavrularıydı. Dış avluda güzel Ahal Teke atları süslenmiş, toplanan delegasyonun önünden geçirilerek şaha kaldırılıp selamlama yaptırılması unutulmaz bir şey.
Bir sonraki gün heyecan dorukta, farklı bir telaşı herkeste gözlemek mümkün. Bugün programda çok önemli biri olacak; Türkmenistan Devlet Başkanı “Arkadağ” Gurbanguli Berdimuhammedov’un katılım sağlayacağı hipodroma geliyoruz.Sayın Cumhurbaşkanı’nın tören alanına gelmesiyle birlikte coşku büyüdükçe büyüyor, spor kıyafetleriyle meydanda yürüyen Arkadağ Türkmen halkının kahramanımızı arkamızdaki dağ dediği Gurbanguli Berdimuhammedov tezahüratlar arasında misafirleri selamlayarak hipodroma geçiyor. Bizler de guruplar hâlinde hipodromda önceden verilmiş numaralara göre yerlerimize oturtulduk. Yarışlar, Devlet Başkanı Sayın Muhammedov’a hediye takdimleri sonrasında en güzel atların seçimi ile devam eden program, Arkadağ Berdimuhammedov’un Ahal Teke atına binmesi ve atını sürüp koşturmaya başlaması inanılmaz bir coşku ve tezahürata dönüştü. Yapılan yarışlar ve ödül törenleri ile hipodromdaki program sona erdi.
Ahal Teke atları ve Türk atçılık geleneği binlerce yıldır Türkmenler tarafından korunan ve yaşatılan eşsiz bir kültürel mirastır.
Görkemli güzelliği, gücü, zarif ve soylu hareketleriyle destanlara konu olmuş âdeta Türk kültüründe kültleşmiş Türk Atı “Ahal Teke”. Türk kültürel mirasına dair muhteşem bir organizasyon gerçekleştirildi. Bu millî hazine olan Ahal Teke at ırkının ve geleneksel yöntemlerin korunması ve at yetiştiriciliği adına Türkmenistan Devletine, At Bakanlığına ve festival komitesine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in” At’a Senfoni’sinde söylediği gibi ; “Kahramanların yüreğini kurşun gibi eritip suya dökecek olursanız, ortaya çıkacak şekil attır.” der. Göçebe ve savaşçı Türk boylarının, Asya steplerinden bozkırlardan başlayıp Avrupa’ya kadar uzanan büyük destanında Türk’ün eli kolu ayağı her şeyi olmuş, at-avrat-silah denkleminde en önde yer almış bir şeydir at! Kaşgarlı Mahmud’un dediği gibi başladık yine öyle bitirelim “At, Türk’ün kanadıdır.”
Yazı Ve Fotoğraf
Salih DOĞAN