TİTANİC’İN TRAJEDİK HİKAYESİNE YOLCULUK

Tanımadığımız, daha önce hiç görmediğimiz insanları uğurluyoruz bir bando eşliğinde. Dev bir transatlantiğin güvertesinden el sallıyorlar bize.

            Garip bir duygu… Dudaklarımdan dualar dökülüveriyor. Onlar için endişeleniyorum. Zamanın ötesine geçip bir filmin karesinde yer almayı başardım yine…

           

            Yıl 2014. İrlanda’yı keşfe çıktım. Dublin, Killarney, Kilkenny derken kendimi burada buldum. White Star Line bilet gişesindeyim. Yani Cobh Titanic Müzesi’nde. Burası en son 123 yolcunun bindiği liman. Transatlantiğin uğradığı yer, her şeyin başladığı ya da bittiği nokta…

            Titanic’in demir attığı iskele orijinal haliyle muhafaza edilmiş. Müzede son 123 yolcunun hikâyeleri yatmakta. Gerçek yolcu hikâyeleri, görgü tanıklarının anlatımları, bilgili rehberler, sürükleyici görsel-işitsel görüntüler eşliğinde zamanda yolculuğa çıkıyorum. Titanic’in hikâyesini keşfederken yolcuların ayak izlerini takip edip dünyanın en büyük deniz felaketine tanık olmak tarifsiz hüzün veriyor insana.

 

            Trajik hikâyeyi hatırlayalım. Takvimler 10 Nisan 1912’yi gösterirken Titanic ilk seferine çıkar. Yaklaşık 269 metre uzunluğu, 28 metre genişliği, 46.328 ton taşıma kapasitesiyle dünyanın en büyük ve en gösterişli gemilerinden biridir. Muazzam bir birinci sınıf yemek salonu, yüzme havuzu, spor salonu, masaj ve banyo odaları ile rakiplerinden daha konforludur. İkinci sınıf konaklama yerleri birçok geminin birinci sınıfıyla kıyaslanabilecek niteliktedir. Üçüncü sınıf bölümü ise küçük bir alana, çok az olanağa sahiptir. Aslında bu sınıfsal ayrımın da bir göstergesidir. Birinci sınıfta ünlüler, zenginler, ikinci sınıfta orta direk, üçüncü sınıfta ise çoğunlukla düşük ücretli göçmenler kalmaktadır. Her şeye rağmen “Milyonerlerin gemisi” olarak bilinir. Pek çok tanınmış, dünyaca ünlü Amerikalı, Avrupalı işadamı seyahat etmektedir.

           

            Titanic, 10 Nisan 1912’de ilk seferine çıkar. İngiltere’nin Soutampton adlı liman şehrinden New York’a gitmek üzere demir alır. Rotasındaki Cherbourg’a uğrar. 11 Nisan sabahı son planlı durağı olan Queenstown’a, günümüzdeki adıyla Cobh’a gelir. White Star Line bilet gişesine gelen son 123 yolcu teknelerle dev gemiye bindirilir. 2224 yolcu ve mürettebatına ev sahipliği yapan Titanic 13.30’da yeniden okyanusa açılır.

            14 Nisan akşamı buzdağının olduğu bölgeye çoktan yaklaşmıştır. Ne yazık ki geceleyin korkunç felaket gerçekleşir. Pek çok kez sinyal alır, ancak hiçbir şey buzdağına çarpmasına engel olamaz. Titanic’in dev gövdesi ortadan ikiye ayrılır.

            Gecenin sessizliğini yırtan feryatlar yükselirken Carpathia adlı yolcu gemisi yanıt verir yardım çağrılarına. Filikalardaki ölümle yaşam arasında sıkışıp kalan 705 yolcuyu kurtarmayı başarır. Bu sırada düşenler, kurtulmak için okyanusa atlayanlar olur. Yeterince can yeleği olmasına rağmen birçoğu boğularak değil hipotermiden ölür.

            Gemi o kadar büyüktür ki bir kısım yolcunun son anlara kadar olup bitenden haberi bile olmamıştır. Hayattaki son gecelerinin tadını çıkarırcasına çılgınca eğlenmektedirler. Ne yazık ki hayatını kaybeden yaklaşık 1500 kişiden biri olacaklardır.

            Atlas Okyanusu’nun derinliklerine gömülür Titanic 2 saat 40 dakika gibi kısa bir sürede. Üçüncü sınıf biletli yolcuların kaldığı alt güvertede kamaralar merdivenlere nispeten uzaktır. Çarpışmada 5-10 dakika gibi kısa bir sürede su bastığından buradaki yolcuların kaçmak için yeterli zamanı olmayacaktır. Maalesef hayatını kaybedenlerin çoğunluğunu New York’da yeni bir hayat kurmayı hayal eden İrlandalı göçmenler oluşturur.

 

            Titanic’te 2224 değil 2223 yolcu vardır aslında. Satılan bir biletin yolcusu gemiye binememiştir. O yolcu trenle Paris’e gelecek, karayoluyla Normandiya kıyısına ulaşacak, bir vapurla Manş denizini aşıp Titanic’e binip New York’a gidecektir. Başta her şey yolunda gider, Normandiya kıyısına ulaşır. Ancak bindiği Fransız gemisi sis nedeniyle Manş’ı aşamaz ve geri dönmek zorunda kalır. Titanic’i kaçıran yolcu, ilk anlar çok üzülse de birkaç gün sonra haberleri öğrendiğinde belki de hayatının en büyük sevincini yaşayacaktır. O kişi İstanbul’dan bilet almıştır. Washington’da gerçekleşecek konferansta ülkemizi temsil edecektir. Kendisi tıp profesörü, bilim insanı, devlet adamı Besim Ömer Akalın’dır. İlk kadın hastalıkları uzmanımız, tarihte ilk doğum evini kuran ve Titanic’e bilet alıp da binemeyen tek kişidir Besim Ömer Paşa.

           

            Modern tarihin en ünlü trajedisi çok sayıda hikâyeye, filme, müzikale ilham kaynağı olmuştur. James Cameron’un yönettiği, Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet’in başrolünü oynadığı 1997 yapımı Titanic, 11 ödül kazanır çıktığı Oscar seferinde. Dev transatlantik bu kez yolculuğunu tamamlamıştır, hem de büyük bir başarıyla…     

 

            Son uğradığı liman olan Cobh, Titanic ile ilgili birçok anıt ve alana sahip. Onlardan biri de Pearse Meydanı'ndaki 7 Temmuz 1998'de yapılan, silindirik bir kaide üzerinde iki pirinç plaketin yer aldığı büyük taş anıt.

            Üstteki yuvarlak olanda Titanic'e yaklaşan teknedeki göçmenleri tasvir eden bir sahne var. Alttaki dikdörtgen plakada “RMS Titanic ve onun ilk ve son yolculuğundaki son limanı, 11 Nisan 1912'yi anmak için. İrlandalı göçmenlerin ve bu büyük trajedide hayatını kaybedenlerin anısına,” yazısı bulunuyor.

            Bir başka anıt da iki kardeşiyle birlikte görülen İrlanda’nın sembolü haline gelmiş Annie Moore’a ait. 15 yaşındaki Annie Moore Ocak 1892'de, Cork’tan Ellis Adası'na giden ilk göçmen olarak kayıtlara geçmiş.

           

            Günümüzde Cork Limanı’na gelen yolcu gemileri yarım saatlik mesafedeki Cobh kasabasındaki tek özel yolcu terminaline yanaşır. Ziyaretçiler, çok sayıda pub, kafe ve restoranın bulunduğu bu pitoresk kasabada vakit geçirir. Sonra yeniden demir alır gemileri. Tıpkı şu an olduğu gibi, bir bando eşliğinde hiç tanımakları insanlarca ve buruk bir sevinçle uğurlanırlar…

 

 

 

 

 

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
BENİAN ÇULHAOĞLU