Dünya da gezdiğim müzelerden bazıları beni diğerlerine göre
fazladan etkiledi. Mesela Stockholm’deki Vasa Müzesi, 300 yıl önce batmış bir
geminin yeniden çıkartılarak sergilendiği müze. Ya da Kopenhag Açık Hava Müzesi,
İskandinav halkının geçmiş yaşantısının canlandırıldığı devasa müze. Son olarak
da İstanbul’daki Panorama 1453 Tarih Müzesi.
İlk kez bir Panorama müze görmem
Hollanda'nın Lahey şehrinde oldu. Scheweningen şehri sahilinin canlandırıldığı
müzede kendinizi o sahilin içerisinde buluyorsunuz. İstanbul Panorama’da ise
kendinizi İstanbul'un Fethedilme anında.
Dünyada şu anda yaklaşık 30 kadar
panoramik müze bulunuyor. Panoramik müzeler genellikle tarihteki önemli
olayları tablolaştırmak için yapılmışlar. En önemlileri, Waterloo Savaşı
Panoraması, Osmanlı-Rus Savaşı'nı anlatan Kırım Savaşı Panoraması, Napolyon'un
Moskova Savaşı Panoraması, Plevne Müdafaası Panoraması ve Mesdag Panoraması. Bu
panoramaların çoğu, 1800'lü yıllarda yağlı boya tekniğiyle ve olayın geçtiği
yerde yapılmış. Müzelerin bazıları yatay olarak bazıları da dikey olarak yarım
panoramik özellikte.
İstanbul Panorama müzesini dünyadaki diğer 30
Panorama müzelerinden ayıran birçok özelliği var, bunlardan biri müzedeki
resmin hem yatay hem de dikey olarak tam panorama olması. Tam panorama, her
yönde panoramik olmayı ifade ediyor. Gökyüzü de kubbesel olarak kesintisiz ve
resmin üst bölümünü kapatıyor. Resim tam çerçevesiz ve sınırsız... Çerçevesi ve
sınırı olan bir resim, ne kadar derinlik ve üç boyut duygusu uyandırırsa
uyandırsın çerçevesini ya da sınırını görebiliyorsanız, onun sizden ne kadar uzakta
asılı olduğunu anlıyorsunuz.
İstanbul 1453 Panoramik Müzesi’ndeki
çalışmada resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi optik
alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamayacaktır. İzleyici,
platforma çıktığı anda 10 saniye kadar sürecek bir şok yaşıyor. Bu durum,
resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç
ve bitiş gibi dayanak noktaları bulamamanın şaşkınlığıdır. Burası insana,
kapalı bir mekâna girildiği halde, bir şekilde tekrar üç boyutlu dış mekâna
çıkılmış duygusunu yaşatıyor.
Müzeye girdiğinizde, üç boyutlu
görüntüler ve mehter marşı eşliğinde, fetihten tam 562 yıl sonra, ister Sultan
II. Mehmed'in ordusunda bir asker, ister bağımsız bir gözlemci veya bir gezgin
olarak İstanbul'un fethine yeniden tanık oluyor ve kente giriliş anını
neredeyse aynen yaşıyorsunuz. 29 Mayıs 1453 sabahına şahit oluyorsunuz. Macar
topçu ustası Urban'ın döktüğü toplara dokunup Kostantinopolis'in surlarına
doğru patlamalarını görüyorsunuz. Sultan II. Mehmed'in binlerce askerinin
tekbir seslerini ve Mehter Marşı'nı duyuyorsunuz. Dörtnala kalkmış atların nal
seslerini, savaşan askerlerin kılıçlarından çıkan şakırtıları işitiyor, atılan
okların kulağınızın dibinden geçtiğini hissediyorsunuz. Kısacası fethi bir kez
daha yaşıyorsunuz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
İstanbul'a ve ülkemize armağanı olan müze, Kültür AŞ tarafından işletiliyor.
Panorama 1453 Tarih Müzesi, ilk günden itibaren yoğun ilgiyle karşılanmış. Müze,
açıldığı 31 Ocak 2009’dan bugüne kadar yaklaşık 5 milyon kişi tarafından
ziyaret edilmiş.
Müzenin Özellikleri
3.000 metrekarelik bir alan
içerisinde çerçevesi yani sınırları olmayan 360 derecelik bir resim düşünün.
Resmin en temel özelliği ona bakıldığında üç boyut etkisi uyandırması. Üç boyut
etkisinin sağlanması için izleyici resme ancak 14 metre uzaklıktaki bir platformdan
bakacak. Resmin 650 m2'lik alanı gerçekten üç boyutlu ve alanda kuşatmada
kullanılan topların, top arabalarının, barut fıçılarının imitasyonları var.
2350 metrekarelik iki boyutlu resim alanı ise üç boyutlu bölgenin hemen
arkasından başlıyor. Çalışma öylesine detaylı ki bire bir insan büyüklüğünden
başlayıp bütün detaylarıyla ince ince işlenerek ufka doğru küçülüyor. Eserdeki
figürlerin sayısı 10 bin civarında.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından yapımına 2005 yılında başlanılan projede sekiz sanatçının yoğun
emeği var. Fikrin sahibi ressam ve çizgi film yönetmeni Haşim Vatandaş aynı
zamanda projenin koordinatörlüğünü de yürütüyor. Ramazan Erkut (background),
Yaşar Zeynalov (figürlerden sorumlu ressam), Oksana Legka (ressam), Ahmet Kaya
(storyboard), Hasan H. Dinçer (bilgisayar uygulama), Atilla Tunca (maket) ve
Murat Efe (bilgisayar uygulama)'nin de görev aldığı bu müze; Türk sanatçısının,
imkân verildiğinde neler başarabileceğinin çok açık bir kanıtı olarak önümüzde
durmaktadır.
SON OLARAK EN MÜKEMMEL PANORAMA
Müze, dünyanın en büyük seyahat
sitesi Trip Advisor'daki gezgin değerlendirmeleri sonucunda, 2015 yılı “Mükemmellik
Sertifikası” almış.
Panorama 1453 Tarih Müzesi, her
gün 09.00-17.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
Yazı Ve Fotoğraf
Ali Sami Palaz - İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür AŞ