NE ZAMANDAN BERİ REKLAM VAR?

Arşivimdeki eski gazete ve dergileri karıştırırken gördüğüm reklamlar, zihnimi ‘acaba insanlar ne zamandan beri reklamı kullanıyor?’ sorusuyla meşgul etmiştir. Bu reklamların ne kadar ilkel ve basit olduklarını düşünürken sonradan reklamcılığın milattan önce 3000’li yıllara dayandığını öğrendim.

Milattan önce 3000’li yıllarda ilk reklam örneklerine rastlanmış. Araştırmalar çığırtkanların yaptığı reklamların, tabelaların ve tekrarların reklamların ilk örnekleri olduğunu ve bu tarihlere kadar dayandığını göstermiş.

Orta Çağ’da kalite kontrol gibi durumların oluşması marka ve amblemleri zorunlu hale getirmiş. Bu amblemler ve markalar sembolik değerler taşıyordu ve ürünlerin birbirinden ayrılmasında, insanların bilerek ürün almalarında etkili bir yöntem oluşturuyordu.

Basılı Reklamların Ortaya Çıkması
Buraya kadar anlatılanlar reklamcılık tarihi içinde sözlü ve tekrarlanan reklamlardır. 1450 yılında matbaanın icadı ile günümüzde de hâlâ varlığını devam ettiren basılı reklam mecrası ortaya çıkmış. 1480 yılında rahipler için hazırlanan bir kitabın tanıtımı kilise duvarına asıldı ve böylece görsel reklam ürünleri ortaya çıkmış oldu.

17. yüzyıl reklamcılığın doğduğu yıl olarak bilinmekte. Bu yüzyılda çıkartılan gazeteler ve basılı yayınlarda artık reklam verme işlemleri çok ileri seviyelere ulaşmıştır. Özellikle de ilan şeklinde verilen bu reklamlarda birçok farklı ürünün tanıtımı yapılmaktaydı. Çay, kahve ve çikolata bu ürünlerden bazılarıdır.
1588 yılında ilk reklam ajansı fikri filizlenmeye başlamış ve ilk reklam ajansı 1812 yılında Londra’da kurulmuş. 1588 yılında yazar Montaigne ‘bir kişinin incileri varsa ve bunu satmak istiyorsa müracaat etmesi gereken bir büroya ihtiyacı vardır’ diyerek ilk reklam ajansı fikrinin temellerini atmış oldu.

Tamamen tanıtım ve daha fazla kişiye ulaşma amacı ile oluşturulan ve asırlardır da değişmeyen reklam kuralları gelişen teknolojik sistemler ve modern gelişmeler ışığında etki alanı genişlediği gibi iletişim araçları da reklamın şekillenmesinde oldukça etkili olmuş.

Kitle İletişim Araçları İle Reklamların Yapılması
Fransa’da yaşanan ve bütün dünyayı etkileyen Fransız İhtilali sonrasında reklam niteliği ve reklamı yapılan ürünlerin içerikleri de değişkenlik göstermiş. Özellikle de bu dönemden sonra ortaya çıkan sanayi ve fabrikaların ürettiği ürünler reklamların asıl konusunu oluşturmuş. Fabrikalar üretimlerini daha geniş kitlelere yaymak ve üretilen ürünlerin fazlalığı kadar satış yapmak için tamamen reklama ağırlık verilmeye başlanmış.

1883 yılında reklamcılık artık gazete ile sınırlı kalmaz ve ilk dergi reklamcılığı da gündeme taşınmış olur. Artık her alanda kullanılan ve insanlar tarafından da oldukça rağbet gösterilen reklamcılık sektörü için akademik çalışmalar ve kuramsal kitaplar da 1903 yılından itibaren oluşturulmaya başlanır.

Radyo ve Televizyon Reklamcılığı
Reklamcılık sektörü 1907 yılında bambaşka bir boyut kazandı. Hala varlığını devam ettiren radyo reklamcılığı ilk kez bu yılda yapılmaya başlandı ve milyon dolarlık reklam piyasası oluştu. Reklamın gücü ve etkisinin yayılması ise reklam kanununun çıkarılmasını zorunlu kıldı. 1911 yılında reklamda dürüstlük olarak adlandırılan ve tüketicinin korunması sağlanan ilk reklam yasası çıkartılmış oldu.

1940’lı yıllar ise reklamcılık sektörünün altın çağının yaşanmasını sağladı. Çünkü bu dönemde televizyon hayatımıza girdi. Televizyon artık reklamcıların en çok önem verdiği kitle iletişim aracı haline geldi ve tüm reklam payı televizyona kaydı. Özellikle de küçük ölçekli gazeteler ve dergiler artık reklam alanı olarak kullanılmıyor sadece radyo televizyon üzerinden tüm reklamlar servis ediliyordu. Günümüzde ise sosyal medya diğer bütün mecraların reklam pastasından en çok payı almaya aday ve hatta alan konumda.

İnsanoğlunun uygarlık tarihinde yaşadığı, deneyimlediği şartlara göre gelişen ve değişen reklamcılık günümüzün olmazsa olmazları arasında yerini almıştır. Bakalım reklamcılık sektöründe biz tüketicileri neler bekliyor, göreceğiz!

KAYNAK: https://pazarlamailetisimi.com/reklamin-tarihcesi/

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
Julide Yıldız