MİNARELERİN EN İ KUTUP MİNAR

Hindistan; 1,2 milyar nüfusu ile dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi. Coğrafi büyüklük olarak da dünyanın yedi büyük ülkesinden biri. Yirmi sekiz ayrı eyalete sahip, aynı zamanda dünyanın demokrasi ile yönetilen en büyük ülkesi.

Bol baharatlı yemekleri, çok tanrılı inanç sistemi ve kast sistemi de bu ülkeyi ilginç kılan diğer unsurlar. Araçların arkasında “Lütfen korna çalın!” yazan bir ülkedeki gürültüyü de tahmin edersiniz.

Müslüman Türklerin Hindistan’a ilk girişleri MS 9. yüzyılda olmuş. Arap tüccarlardan sonra gelen ilk askerî birlikler Gazneli ordusuna ait. 1858 yılındaki İngiliz işgaline kadar yaklaşık dokuz yüz yıl Müslümanlar Hindistan’da hüküm sürmüş ve çok ileri bir medeniyet inşa etmişler.

Hindistan’da kadim Hint medeniyetinin en büyük örneklerini dinî yapılar yani tapınaklar oluşturuyor. Hindistan’daki Türk-İslam medeniyetinin de önemli yapıları dinî yapılar. Bunların en bilinenleri ise Kutup Minar ve Agra’da ki Tac Mahal.

Cengiz Çandar “Benim Şehirlerim” isimli kitabında Kutup Minar için; “Kutb Minar’ı gören ateist; ya dindar olur ya da insanoğlunun imanı, gücü, emeği, sebatı, becerisi, ustalığı, dehası ve akla gelebilecek ne kadar olumlu sıfat olabilirse bunların tümü karşısında saygının ötesinde, huşu ile eğilmekten başka elinden bir şey gelmez” diyor. Çandar’ın fikrine Kutup Minar’ı görünce tamamen katılıyorsunuz.

Bu gün eski Delhi olarak anılan yerleşimde bulunan Kutup Minar bir külliye. Bu isimle anılmasının sebebi yapının 1193 tarihinde Kutbettin Aybeg zamanında yapımına başlanması. İnşası yaklaşık olarak 193 yıl sürmüş. 1386’da Firuz Şah zamanında tamamlanmış. 

Hemen yanında bir medrese ve türbeler bulunan Kutup Minar, dünyada tuğladan yapılmış en büyük minare olma özelliğine sahip.

Kutup Minar, Pizza Kulesi ve Büyük Pagoda’nın da bulunduğu dünyanın en meşhur üç kulesinden birisi. En yüksek kule olma özelliğini hala devam ettiren Kutup Minar, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da bulunan ikiz kulelere de esin kaynağı olduğu biliniyor.

Kutup Minar 72,5 metre yüksekliğe sahip. Afganistan’daki Cam minaresi ve İran’da bulunan Büyük Selçuklu Minareleri gibi devasa ebadı ile İslam medeniyetinin güzel ve zarif örneklerinden biri olarak kabul edilmekte. Selçuklu, Gazneli, Gurlu dönemi mimarisinin izlerini taşır. Yivli minare tarzında yapılmış, kırmızı mermer ve kum taşı kullanılmış. Minarenin çevreleyen yüzünde Kur’an’dan ayetler işlenmiş. Minareden bir şeyin atılması durumunda direk yere düşmesi imkansız çünkü minare aşağıya doğru genişlemekte. Hemen 100 metre ilerisindeki, yarım kalan minare de eğer bitmiş olsaydı Kutup Minarın iki katı büyüklüğünde olacaktı. Lakin tamamlanamamış.

Kutup Minar’ın bitişindeki yıkık yapı ‘Kuvvetü’l-İslam Mescidi’. Depremler ve İngiliz işgalinin yapıya ciddi hasar verdiği biliniyor.

UNESCO’nun dünya miras listesinde olan bu gün yeni Delhi’ye yaklaşık 15 km uzaklıkta bulunan Kutup Minar bir zamanlar Hindistan’da hüküm sürmüş Delhi Türk Sultanları’nın muhteşem medeniyetinin bir nişanesi olarak ziyaretçilerini bekliyor.

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
İbrahim DIVARCI