
Fedderwardersiel, Almanya’nın en kuzeyinde baltık denizi kıyısında, turistlik küçük bir köy. Turistler buraya daha çok Med-Cezir olayını görmeye geliyorlar. Ama bu şirin köyün bulunduğu yarım adada daha birçok güzellikler var. Mesela kaplıca dalış merkezleri, fok balıklarının bulunduğu sahiller, botanik bahçeler ve müzeler. Ben size adını yazmakta zorlandığım, benim için huzur veren sessizliğin evi Fedderwardersiel den bahsedeceğim. Öyle dinğin ve sessiz bir yer ki sürekli meditasyon halindeymişsiniz gibi oluyor. Birde burayı tanıdığım ilginç insan Kurt Henken için seviyorum.
Buraya ilk geldiğimde, Baltık denizi biraz hırçındı. Sütlü kahve sularını savuruyordu üstüme. Az zaman sonra suları çekildi, hırçın deniz büzülüp yok oldu, yerine sessizlik geldi ve tam altı saat öylece kaldı. Daha sonra hırçınlığı geçmiş deniz yeniden döndü. Med-Cezir(Gel git).
En son geldiğimde ise, bir balıkçı teknesi buzları kıra kıra (birçok yabanıl kuşun eşliğinde) limandan ayrılıyordu. Batlık Denizi hiç görmediğim kadar sessiz ve dingindi. Gene altı saatte bir kilometrelerce çekiliyor, yerini çamura ve sessizliğe bırakıyordu ama bu kez tamamen huşu içerisinde.
Batlık denizi her çekildiğinde insanlar ortaya çıkan çamura dalıyor çamuru vücutlarına sürüyorlar. Cilde ve cilt hastalıklarına faydası kanıtlanmış çamurun tadını birkaç saat çıkarttıktan sonra kaplıcalara gidiyorlar. Sonrasında botanik bahçe ve Fok balıklarının yaşam alanlarını görmeye gidiyorlar. Baltık denizinden çıkarılan yosun da kozmetik sanayinde kullanılıyor.
Burası küçük az bilinen bir yer. Yüz yıllar öncesinden deniz doldurularak biraz genişletilmiş ve denizle evler arasına topraktan bir set çekilmiş. Zaman zaman sellere maruz kalan köy evlerini korumak için. Üzeri yeşillendirilen bu setlerin pekişmesi için üzerinde koyun otlatılıyor. Set kilometrelerce uzuyor, sadece liman bölgelerinde set yok.
Burada ilginç bir insan la tanışıyorum. Kurt Henken. Kendisi burada bir market işletiyor. Hobisi olan balıkçılığı yıllar içerisinde geliştirmiş ve bugün üç katlı bir balıkçılık müzesi var. Tabi ki onu ilginç yapan bunlar değil.
Kurt Henken 74 yaşında ve Fedderwardersiel
den hiç ayrılmamış. Yaklaşık 15 yıl önce bisikletle
Kuzey Batlık Denizini başka zamanlarda anlatmaya devam ederim. Bu vesile ile Kurt Henken i tanıyın istedim.
ANEKTOD (Kutucuk)
Almanya’da köylerden geçerken meyve ve sebze tezgahlarına rastlıyorum. Ve fakat başlarında satıcıları yok. Birinin yanına yaklaşıp bakıyorum. Kilo kilo tartılmış meyve ve sebzeler üzerine fiyatları yazılmış, yanlarında da bir para kutusu. Şöyle bir kenara geçip seyrediyorum. Biri geliyor (diyelim ki) 2 euroluk elma paketini alıyor, kasaya 5 euro bırakıp, 3 euro üstünü alıp devam ediyor. Yani tıpkı bizim Osmanlı döneminde ki güven esasına dayanan zekat sistemi gibi. Zengin bir delikten parayı bırakır fakir gelir ihtiyacı kadar alır.
Bilmem anlatabildim mi?
Yazı Ve Fotoğraf
Ali Sami PALAZ