
Kaynağı çok eskilere dayanan sepet örme, sepetçilik
sanatı; günümüzde ambalajlama tekniğinin gelişmesiyle gerilemiştir. Çünkü
eskiden malların piyasaya sürülmesi, tarım, bahçe, bağ ve balıkçılık
ürünlerinin taşınması, pazara götürülmesi ve pazarlanmaları sadece sepetle
olurdu. Modern ambalaj sanayi ise bugün sepetçiliği yok etmiştir. Buna
karşılık, lüks sepetçilik denilen çiçek saksısı ve dekorasyon amaçlı kullanılan
sepet türleri gelişmiştir.
Bugün Karatay Belediyesinin açtığı “Hasır ve Sepet
Sanatı Kursu” sayesinde hasır ve sepet örme sanatı yeniden canlandırılıyor. Belediyenin başlattığı proje kapsamında, Başarakavak
Mahallesinde söğüt ve kamış, bambu ekimi yaparak üreticilere hammadde temini
konusunda da destek olunmuştur. Sepetçilik ve
tarihi ile ilgili detaylı bilgiler vermeden önce, Karatay Belediyesinin bu konuda yaptığı çalışmalara
değinelim.
Karatay Belediyesi, KOP Bölge Kalkınma İdaresi
protokolüyle imzalanan ve İŞKUR işbirliğiyle hayata geçirilen dezavantajlı
grupta bulunan kadın ve erkek vatandaşlara yönelik “Tatlıcak da Hasır ve Sepet
Sanatı Yeniden Canlanıyor” adlı proje başlatıldı. Halk Eğitim Merkezi
eğitmenleri tarafından eğitilen kursiyerlerin, kurs sonunda da bu sanatı bir
meslek olarak edinmeleri ve üretilecek hasır ile sepetlerin satışıyla aile
ekonomilerine katkı sunulması hedefleniyor.
Proje hakkında bilgi veren Karatay Belediye Başkanı
Hasan Kılca, 31 Mart yerel seçim beyannamesinde yer alan proje ile ilgili
olarak “Bu projemizi, kültürel hayata ve turizme olan katkılarının yanı sıra
toplumda dezavantajlı durumdaki vatandaşların yeniden topluma kazandırılması,
üretime katılmaları ve aile ekonomisine katkı sağlamaları yönünden çok
önemsiyoruz.” diyerek projeye verdiği önemi belirtmiş oldu.
Hem
Hasır ve Sepet Sanatı Yeniden Canlanıyor Hem De Kursiyerlerin Aile Ekonomisine
Katkı Sağlıyor.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay
Kaymakamı Abdullah Selim Parlar ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Sağdıç ile
birlikte Tatlıcak Halk Eğitim Merkezini ziyaret ederek kursa katılan
vatandaşlarla bir araya geldi.
Kursiyerlerin yaptığı çalışmalar ve eğitim konusunda
bilgi alan Başkan Hasan Kılca, projenin toplumdaki dezavantajlı grupların
zararlı alışkanlıklardan uzak durmalarına katkı sunacağını belirtti. Hasan
Kılca, “Şu anda Tatlıcak Tesislerinde Halk Eğitim Merkezinin eğitim modülüne
uygun olarak kursiyerlerimize eğitimler veriliyor. Karatay Belediyesi olarak
bizler de KOP Bölge İdaremizle protokol imzalayarak İl Milli Eğitim
Müdürlüğümüz, Halk Eğitim Müdürlüğümüz ve yine İŞKUR’un da desteğiyle ilk defa
bu bölgede yaşayan hemşehrilerimize yönelik olarak hasır ve sepet sanatı kursu
açtık. Burada hem yüzyıllar öncesine dayanan kültürümüzün yeniden canlandırılıp
gelişmesine hem de kursa katılan hemşehrilerimizin bir meslek sahibi olarak
aile ekonomilerine de katkı sunulmuş olunuyor. Bu anlamda da önemli bir iş
yaptığımızı düşünüyoruz. Projemize destek veren, katılan ve eğitim veren
herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Proje
Yöre Halkı İçin Oldukça Önemli ve Çok Güzel
Karatay Kaymakamı Abdullah Selim Parlar da proje
dolayısıyla Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür ederek şunları
aktardı: “Bu mahallelerimizde yaşayan kardeşlerimiz zaten hasır ve sepet yapımı
konusuna yabancı değillerdi ama yapılmaya yapılmaya unutulmuştu. Bu sanat ve
mesleğin yeniden canlandırılarak yöre halkına ekonomik anlamda da bir katkı
sunulmuş olması çok önemli ve güzel.”
Sepetçilik
Tanımı, Tarihi, Konya Atölyeleri
Ağaçların ince
sürgünlerinden ve bitkilerin odunlaşmamış saplarından faydalanılarak yapılan
örgü ve el sanatı ürünleri sepet, bu el sanatı alanı ise sepetçilik olarak
tanımlanmaktadır (Atay 1987). Sepetler, yiyecek eşya
taşımak için üretilen, kulplu ya da kulpsuz taşıma veya saklama kaplarıdır. Sepetçilik, insanlık tarihiyle başlar. Toplumların kültür
tarihlerine katkısı bulunan sanatlardan biri olan sepetçilik, bugün dünyanın
çeşitli ülkelerinde hammaddenin bulunduğu bölgelerde halen uygulanmaktadır
(Gürtanın 1961). Bilim adamlarına göre,
neolitik insanının kültür tarihine katkılarından biri olan sepetler, kullanım
alanlarına veya işlevlerine göre üzüm, yumurta, çamaşır ve çiçek sepeti gibi
isimler alırdı.
Sepetçiliğin çok eskilere dayanan bir meslek olduğu söylenebilir.
Ambalaj ve paket sanayinin gelişmediği, sanayi devrimi öncesi dönemlerde
sepetler balıkçılıkta, tarlada, bağda, bahçede, çiçekçilikte, zeytincilikte,
meyve ve sebzelerin taşınmasında, inşaatlarda ve daha pek çok alanda
kullanılırdı. Ülkemizde ise sepetçilik daha çok Kastamonu, Konya, Trabzon, Rize
ve Edirne illerinde yaygın olarak uğraşılan önemli bir geçim kaynağıdır.
Konya ve çevresi hammadde teminine bağlı olarak küçük el
sanatlarının üretildiği bölgelerden biridir. Konya da geleneksel biçimde
kullanım alanı bulan ve üretilen sepetler, günlük hayatın vazgeçilmez kullanım
eşyalarındandır. Bağ bozumundan buğday hasadına çeşitli kullanım alanları olan
sepetler, Konya ve çevresinde bulunan atölyelerde üretilmiş ve halkın
ihtiyaçlarını gidermiştir. İhtiyaçların değişmesi ve sepet yerine
kullanılabilecek farklı ürünlerin piyasaya çıkması ile kullanım alanı oldukça
daralan sepetler, bugün Konya da üretilmemektedir.
Hammadde
ve Üretim Süreci
Sepetçilikte genellikle ot, bambu, mısır sapı, bataklık sazı,
saman sapı, böğürtlen, rafya, kamış, bitki saplarıyla, bodur söğüt, kestane,
fındık, siyah akça ağaç vb. gibi ağaç filizleri kullanılır (Gürtanın 1961).
Konya da üretilen sepetlerde ise bölgenin coğrafi özellikleri doğrultusunda
yetişen; bataklık sazı, kamış, söğüt ve benzeri ağaçların dalları ve bitki
(arpa, buğday, yulaf) sapları kullanılmıştır. Bu hammaddelerin gövdeleri
yarılarak ıslatılır ve örülmeye uygun hale gelir. Arpa ve buğday sapları ise
sadece nemlendirilerek sepet örücülüğünde kullanılır.
Elde edilen yassı şeritler aralarına yontulmamış çubuklar
konularak, bir alttan bir üstten geçirilerek örgü yapılır. Bu örgü, hasır
örgüsüne benzetilebilir. Sepet saplı olacaksa ağız çemberi eklenirken sap
dalları da örgüye dâhil edilir. Sepet veya küfenin dip
tarafı sonradan ilave edilir. Bir bataklık bitkisi olan kamış sepet imalatında
kullanıldığı zaman dilimlenerek ayrılır. Kamıştan yapılan sepetlerin örülmesi
oldukça zordur, bu nedenle çok zahmetli bir üründür. Bunun yanı sıra kamışlar
dilimlendiklerinde kenarları jilet gibi keskin olur. Bu zorluklara rağmen kamış
sepetlerin tercih edilme nedeni diğer sepet türlerine göre daha sağlam
olmalarıdır.
Üretilen
Eserler ve Pazarlanma Biçimleri, Bugünkü Durumu
Konya
yöresinde üretilen, yörenin tarımsal ürün yelpazesi içinde daha çok kuru erzak
ve üzüm taşınmasında kullanılan sepete “kölemen sepeti” denmektedir. Sepetler kullanılacakları yerlere göre çeşitli boy,
biçim ve isimde yapılır ve kullanılırdı. Sepetçilik
bir el sanatı olduğu için her yöreye göre çeşitli şekilleri vardır. Örülen
sepetin hangi amaçla kullanılacağı, örgüsünde kullanılacak malzemeyi ve şeklini
belirler. Mesela tahıl veya sıvı konulacak bir sepetin son derece sık örülmesi,
aralarına başka malzemelerin kullanılması lazımdır. Bunun yanında, kafes, ağ,
tuzak vb. yerlerde kullanılacak sepetlerse delikli olur. Sepetin, daha ağır
yükler taşımaya yarayan, kaba örgülü, sağlam ve hacimli olanına ise küfe denir.
Küfelere, hamal ve zahire küfesi gibi isimler verilir. Küfeler zahire
ambarlarında zahire saklanması veya tohumluk tahılların saklanması için de
kullanılırdı. Konya ve çevresinde en çok üretilen ve kullanılan sepet türü
küfelerdir.
Küfe
sepetten daha büyük olmasının yanında yuvarlak veya dört köşe olarak
üretilebilir. Bazı küfeler iki yanındaki meşin askılıklarla sırta alınır,
böylelikle yükün kolay taşınması sağlanmış olur. Yükten iyice ağırlaşmış bir
küfenin sırta daha az zahmetle alınmasını sağlayan üçayaklı küfe sehpaları
vardır. Küfe de sepet gibi, kullanıldığı işe göre “oduncu küfesi”, “pazarcı
küfesi”, “kömür küfesi” vb. şeklinde adlandırılır.
Teknolojinin gelişmediği dönemlerde taşıma işinde kullanılan
sepetleri yapan sepetçiler ya da küfeciler, taşıma sektörünün gelişmesi,
plastik ve plastik türevi maddelerden yapılmış benzer malzemelerin kolay ve
seri yapımı, ekonomik oluşu nedeniyle bu meslek de unutulan zanaatlar arasında
yerini almıştır. Bugün bu konuda Karatay
Belediyesinin öncülüğünde başlatılan proje kapsamında bu sanatın yeniden can
bulması sağlanmıştır.
Yazı Ve Fotoğraf
Doç.Dr.Zuhal Türktaş - Karatay Belediyesi Basın