GEZİCİ LEZZET

Son zamanlarda yediğim en güzel Etli ekmeği hareketli, kâh orada kâh burada gezen bir 502 otobüste yedim. İşte hikâyesi:

Abdullah Erdemir bir lahmacun fırını açmış ancak işletememiş. Ağır masraflarla baş edemeyen Abdullah Bey, işler yürümüyorsa lokantam yürüsün demiş ve dört yıl önce bir otobüs alıp fırına dönüştürmüş. Bildiğimiz taş fırını da otobüse yerleştiren Abdullah Bey o gün bugündür merkez Selçuklu İlçesi’ndeki semt pazarlarını gezerek, pazarcılara hizmet veriyor. Ara sıra festival, fuar ve düğünlere de davet ediliyorlarmış.

Sabahın erken saatlerinde o günün semt pazarına giden gezici fırın otobüs lokantasında kahvaltı niyetine, yağ somunu, peynirli lavaş dürüm pişiriliyor. Öğle saatlerinde ise Ali İhsan Usta’nın elinden çıkmış etli ekmek ve börek ziyafeti başlıyor. Bu ziyafeti saat 15.00’e kadar yakalayamadıysanız, tezgâh kapanıyor ve otobüs ertesi gün ki lezzet durağına doğru yol alıyor.

Abdullah Bey hizmet verdikleri günleri ve pazarları söyle sıralıyor; "Pazartesi günü Binkonut Pazarı, Salı günü Uğurlu Pazarı, Çarşamba günü Aydınlık Pazarı, Perşembe günü ise tatil yapıyoruz, Cuma günü Özalkent ve Cumartesi-Pazar günleri ise Dumlupınar pazarındayız" diyor.

Artık pazarcı esnafını tanıdıklarını sipariş verenlerin pazarda ki yerlerini bildiklerini belirten Abdullah Bey lezzetlerinde en büyük payın etlerinin kendi helal kesimleri olduğunu da sözlerine ekliyor.

Söylediğim gibi son zamanlarda yediğim en güzel etli ekmekti. Taş fırınsa fırın, ustalıksa ustalık malzemeyse malzeme. Sizde bu lezzeti denemek isterseniz, bugünlerden ne?

 














Yazı Ve Fotoğraf
Levent Pak