DÜNYANIN EN BÜYÜK SATRANÇ KOLLAKSİYON'UNA SAHİP İŞ ADAMI AKIN GÖKYAY BEY İLE SATRANÇ YOLCULUĞU

Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde Avukat, İş Adamı, Koleksiyoner Akın Gökyay Bey ile Guinness Rekorlar Kitabı’na giren koleksiyonunu konuştuk.


Akın Bey, Türkiye’de ilk ve tek, dünyada da ender bulunan müzelerden birini ülkemize kazandırdınız. Tutkuya dönüşen bu merakınız nasıl başladı?

Satrançla çok küçük yaşta tanıştım. Babam çok iyi bir satranç oyuncusuydu. Kendisi cebir-geometri öğretmeniydi. O zamanlar elit kişiler arasında oynanan bir oyundu satranç. Bahsettiğim 1940’lı yıllar. Ben de küçük yaşta babamdan öğrendim. Oynayacak arkadaş bulamadığımdan babamla oynardım. 1975’de Milano seyahatim sırasında ilk temalı satranç takımını aldım. Metalden yapılmış bir tasarımdı. Çok hoşuma gitmişti. Şu an müzede. Tasarıma oldum olası önem veririm. Her satranç takımı bir tasarım ürünüdür. Şirketim Nurus, ülkemizin en çok tasarım ödülü alan ofis mobilyaları üreticisidir. Sanırım tasarıma olan ilgim Milano’daki o takımı almama sebep oldu.


Milano’dan aldığınız satranç takımı ile başlayan, Guinness Rekorlar Kitabı’na giren ve bir satranç müzesine dönüşen koleksiyonunuzu nasıl oluşturdunuz?

1975’ten itibaren gerek iş için, gerekse eşimle birlikte çıktığımız seyahatlerde hoşuma giden satranç takımlarını almaya devam ettim. Koleksiyon yapmak amaçlı değil, sadece topluyordum. Satranç takımlarım 20’yi bulduğunda ev dolmuştu. Eşim evden atacak hale geldi. Şaka bir yana evde koyacak yer kalmayınca fabrikada bir yer buldum. Bir gün eşim “Bunları hapsetmeye hakkın yok. Sosyal sorumluluk projesi olarak ele almalısın, toplumla paylaşmalısın,” dedi. O günlerde Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de aynı şeyi söylemişti. “Hamamönü’nü yeniliyorum. Burada bir müze olsa çok yakışır,” dedi. Burası Ankara’nın eski yerleşim yeri. Altındağ bölgesinde bir sit alanı. Tarihi evler var. Devlet ve özel olmak üzere 16 müze bulunuyor. Ben de Hamam Arkası’nda bu binayı aldım. Ankara’nın başkent olduğu tarihi bir günde, 13 Ekim 2015’de müzeyi açtık. Ölümümden sonra koleksiyonum dağılmasın istedim. Vakıf bünyesinde yer almasını istediğim için Gökyay Vakfı’nı kurdum. 


Dünyanın hemen her köşesinden satranç takımı bulunuyor. Akla hayale gelmeyecek konular satranca dönüşmüş. Bu büyüleyici müzenin kapsamından bahseder misiniz?

İnsanlar “Satrancın koleksiyonu mu olurmuş?” der. Çünkü kafalarda bildiğimiz turnuva satrançları vardır. Tematik satrançlar yoktur. Turnuva satrançları tematik satrançlar gibi çeşitli değildir. Bu nedenle insanlar görünce şaşırıyor. 1008 m²’lik alanda 110 ülkeden 664 satranç takımı bulunuyor. Çocuklara hitap eden Asteriks, Red Kit ve Şirinler gibi tematik setler, tarihi ve politik karşılaşmaları yansıtan setler ile bir tema etrafında oluşturulan setler yer alıyor. Müze 31 Ocak 2012’de Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Türkiye’deki tescilli, ilk ve tek satranç koleksiyonudur. Müzede ayrıca müzik dinletileri, kişisel gelişim seminerleri düzenleniyor. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik satranç eğitimleri veriliyor, farklı atölye çalışmaları yapılıyor.


Bu kadar çok nadide parçayı bir araya getirmek hiç de kolay olmasa gerek…

Satranç koleksiyonu yapmak zordur. Satıldığı belli bir yeri yoktur. “İstanbul’da nerede satranç satılır?” diye sorsam bilmezsiniz. Dünyada da böyledir. Bir şehre varırsınız. Birkaç gün kalacağınız ve belki de bir daha gelmeyeceğiniz o şehirde kısa sürede aradığınız seti bulmanız gerekir. İnternetten bulabilirsiniz ancak en iyi yol bacaklara kuvvet şehri dolaşmaktır. Antikacı, oyuncakçı, hatıra eşya satan yerleri gezmek gerekir. Daha çok oyuncak mağazalarında bulunur. Sipariş alıp yapan yerler de yok değil. Floransa yakınında 5-6 satranç imalatçısı bu şekilde çalışıyor. Hobi fuarlarında temalı satranç takımları bulunabiliyor. Eşim de ben de seyahat etmeyi severiz. 110 ülkeye gittim. Seyahatlerde satranç takımlarının peşine düşüyoruz. Her ülkede mensubu olduğu ülkenin kültür ve tarihini ortaya koyan değişik satranç takımları var. Tıpkı pullar gibi. Üstelik üç boyutlu.


Diğer koleksiyon türlerine göre hem pahalı hem de toplaması zor, değil mi?

Evet pahalı ancak bulması ve getirmesi daha büyük problem. Temin etmek, alıp otele taşımak, oradan da buraya getirmek çok zor. Seramik, cam gibi materyallerden yapılanlar çabuk kırılıyor. Bir tanesi kırılsa kıymeti kalmıyor. Kargoyla göndermek hem masraflı, hem de riskli. Seyahate bir bavulla gidip iki bavulla döndüğümüz çok olmuştur. Bir de çok sayıda olunca ne var, ne yok hatırlamıyorsunuz. Birkaç kez mükerrer aldım. Şimdi tüm satranç takımlarımın fotoğrafları cep telefonuma kayıtlı.  


Dünya genelinde satranca ilgi nasıl? Hangi ülkeler de daha yaygın?

İtalya’da çok yaygın. Orta Asya’da özellikle Kırgızistan ve Türkmenistan’da çok yaygın. Doğu Avrupa’da, mesela Azerbaycan’da ilgi çok. Baltık ülkelerinde de... Bazı ülkelerde imalatına önem veriliyor. Çok çeşitli temalarda satranç takımları bulabiliyorsunuz. Bazılarında ise sadece satranç oyununa ilgi duyuluyor. Dünyada 14 ya da 15 satranç müzesi var. Daha çok Amerika ve Avrupa’da.


Akın Bey,  bu güzel sohbet ve Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ni ülkemize kazandırdığınız için sanat ve satranç sever biri olarak çok teşekkür ediyorum. Son olarak “Ankara” temalı satranç takımı ile bir ilke daha imza atıyorsunuz. Kısaca bahseder misiniz?

Satranç biriktirme işi içinde yeni bir akım var: Şehirlerde bulunan enteresan binalarla satranç takımı yapmak. Rotterdam, Dallas, Londra temalı satranç takımları var, satın aldım. Türkiye’de de benzerini ben yaptım. Ankara Kalkınma Ajansı ile birlikte ödüllü bir yarışma açtık. Üç boyutlu “Ankara” temalı 28 eser katıldı yarışmaya. Birini beğendik, imalata uygun şekle getirdik. Anıtkabir, Atakule, Ankara Kalesi gibi Ankara’daki önemli binaları satranç takımına uyarladık. Patentini aldım. Yakında satışa sunulacak. 


Gökyay Vakfı Satranç Müzesi

Hamam Arkası Sakarya Mah. Basamaklı Sok. No:3 06230 Altındağ-Ankara

Pazartesi hariç her gün 10.00-12.30 ve13.30-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Tel: 0(312) 312 1304-05

Yazı Ve Fotoğraf
Benian ÇULHAOĞLU