AKDENİZİN SAKLI CENNETİ - ERDEMLİ

Erdemli, tarıma dayanan ekonomisinin yanı sıra, modern yapılaşmalarla hızla büyüyen ve birçoğumuzun fark edemediği farklı güzellikleri bünyesinde barındıran bir turizm, tarih, doğa ve sayfiye kentidir.

Tarih içerisinde Mersin ve Silifke’nin bir parçası olan Erdemli’nin tarihi,  M.Ö. 6. yüzyıla kadar inmektedir. Erdemli, Hititler, Selefkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Anadolu Selçukluları, Karamanoğulları, Ramazanoğulları ve Osmanlılar dönemlerini yaşamış bir beldedir.

Erdemli adı, 15 yüzyılda Kayseri Uzunyayla’dan gelen Türkmen aşireti Erdem oğullarından geldiği rivayet edilir.

Erdemli, Mersin ilinin orta bölümünde yer alır. Doğusunda Mersin, batısında Silifke, kuzeyinde Ereğli ve Ayrancı ilçeleri var. Güneyi de Akdeniz ile çevrilidir. Erdemli ilçe merkezi Mersin-Silifke asfaltı üzerinde kurulmuştur. Mersin’e 37 km, Adana’ya 105 km, Ankara’ya 510 km, Silifke’ye 47 km uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 3–50 metre arasında değişen Erdemli’nin genel nüfusu140 bin civarındadır. Nüfusun okur-yazar oranı % 97’dir.

Erdemli, ilçe olmadan önce İçel iline (Silifke) bağlı Yağda bucağının bir köyü idi. 1954 yılında TBMM tarafından ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Millî Mücadele yıllarında Erdemli önemli roller üstlenmiş bir Türkmen yurdudur. Erdemli ve çevresinin Kuvayı Milliye’ye verdiği destek ve yaptığı mücadele, Mersin millî mücadelesine ışık tutacak seviyededir.  O yıllarda Erdemli ve köylerinde kurulan kuvayı millîye teşkilatlarının çokluğu Yörük-Türkmenlerin bağımsızlıklarına düşkünlüklerini ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Bu teşkilatlar Mersin’in kurtuluşunda önemli hizmetler üstlenmiştir.

Mersin’de, Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de topladığı ilk Büyük Millet Meclisi’ne seçilecek milletvekillerini seçmek için ilk seçim, 13 Nisan 1920’de Elvanlı’da yapılması bölgenin önemine dikkatleri çekmektedir. .

Erdemli Ovası, Çukurova’nın batıda son bulduğu yerdir. Sahil şeridindeki kumul tepecikleri oldukça yüksektir. Günümüzde bu kumul tepeleri yok edilme noktasına getirilmiştir. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü sahası ve Erdemli Çamlığı’ndaki kumul tepeleri nispeten korunma altındadır.

Hemen hemen her mevsimde akış gösteren Lemas, Alata ve Tömük çayları bölgenin tarımına hayat vermektedir. Alata ve Lemas çayların geçtiği iki kanyon vadi zengin kültür ve tarih mirasları ile görülmeye değer yerlerdendir. Lemas çayının oluşturduğu vadi, üzerinde taşıdığı tarihî kalıntılarla bölge turizmine katkı sağlayacak zenginliktedir.

Erdemli’de arazi yapısı kalkerli olduğu için bu vadiler üzerinde mağaralara sıkça rastlanılır. Yöredeki mağaraların çoğunda sarkıt ve dikitlere rastlanılmaktadır. Erdemli’de “Kanlıdivane, Kovancılı” (Karaahmetli köyü sınırları içerisinde) obrukları ve bunların batısında Silifke sınırları içerisinde yer alan “Cennet ve Cehennem” obrukları görülmeye değer yerlerdendir.

Erdemli’de tipik Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, ilkbahar ve kış ayları ılık ve yağışlı geçer. Yüksek yerlerde karasal iklime geçiş görülür.

Erdemli, bitki örtüsü bakımından Akdeniz Flora Bölgesi’ne girer. Erdemli, Türkiye’de bulunan 11.000 dolayındaki bitki türünün yaklaşık 3.500’ünü barındırır.  Toroslara traking için gelenler bu güzellikleri hemen fark etmektedirler.

Maki çalıları bölgenin tipik bitki örtüsüdür. Bölge yabanî zeytin, harnup (keçiboynuzu), mersin, melengiç (yabanî fıstık),  erguvan, sandal, defne, hayıt, zakkum, kargı, çatlı dikeni, tesbi, söğüt, çınar bakımından oldukça zengindir. Bölgede bataklıkların kurutulması için dikilen okaliptus ağaçlarına sıkça rastlarız.

Erdemli, orman bakımından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biridir. Toros dağları eteklerinden, zirvelere kadar her tür ağaca rastlamak mümkündür.

Yükseklere çıkıldıkça dere yataklarında ve kırlarda kekik, yarpuz, nane, kenger, sütleğen gibi ot cinsi bitkilere rastlanılmaktadır. Zirvelerde en sık rastlanılan ağaçlar, meşe, ardıç ve değişik çam türleridir.

Erdemli, dünyanın en zengin sedir (katran) ormanlarına sahiptir. Sedir ormanları bölgenin akciğeri konumundadır. Bin yıllık sedirlerin de yer aldığı sedir ormanları 11815 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Kültür bitkileri yetiştirme bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesinde yer alan Erdemli’de kuru ve sulu ziraat yapılmaktadır. Kıyı şeridinden yaylalara kadar olan alanlarda tarımın her türlüsü yapılmaktadır.

Bölgede yetiştirilen ürün narenciye grubundan limon ve portakaldır. Türkiye’de yetiştirilen limonun % 65’i Erdemli’de üretilmektedir. Sebze üretiminde Mersin’in adeta motor gücünü Erdemli teşkil eder. Seracılık bölgede gelişmiştir. Yazlık ve güzlük turfanda sebzenin her türlüsü üretilmektedir.          Son yıllarda yayla sebze ve meyveciliğinin geliştirilmesi köyden şehre göçü durdurmuş, şehirden köylere göç başlamıştır. Bölgede yaz kış yetiştirilen sebzeler ve zeytin, avakado, kivi, muz, şeftali, kiraz, elma gibi meyveler bölge ekonomisini canlı tutmaktadır.

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bilinçli tarımı geliştirmek için bölgenin en önemli kurumu konumundadır.

Erdemli yer alan ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü fiziksel oşinografi, kimyasal oşinografi, deniz jeolojisi, deniz jeofiziği, deniz biyolojisi ve balıkçılık alanlarında lisansüstü eğitim sunmaktadır.   

Erdemli ve çevresindeki dağlarda yaban keçisi, dağ keçisi, geyik, kurt, tilki, çakal, sansar, porsuk (sakar porsuk) yaban domuzu, tavşan, sincap, kirpi, keklik, bıldırcın, üveyik, karatavuk, ardıç kuşu (bakal-cırık), doğan, atmaca, kartal, sülün, turna, şahin, turaç, yaban ördeği, ağaçkakan gibi çeşitli hayvanlar yaşama imkânı bulmaktadır.

Bu hayvanların yanında doğal hayat içerisinde, Erdemli sahillerine yumurta bırakan caretta caretta ve celonya mydas (kraliçe kaplumbağalar) gibi deniz hayvanları da yaşama imkânı bulmaktadır. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün geniş arazisi deniz hayvanlarının üreme alanı olarak yoğunlaştığı bölgedir. Yine bu arazide adını yöremizden adını alan Alata Böceği (Schizodactyhus inexpectatus Alata) de yaşama imkânı bulan endemik türlerden birisidir.

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü sahasındaki kumullarda, endemik bir tür olan kum zambaklarına da (Pancratimum maritimum) rastlamaktayız.

Kum zambakları, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bahçesindeki kumullarda görülebilir. Yine bu bahçede görülen çevre dostu Caretta Caretta ve Celonya Mydas’lar (kraliçe kaplumbağalar), Erdemli’yi bütün dünyaya tanıtabilecek derecede fazladır.

Erdemli denince turizmden bahsetmemek olmaz. Ekonomik açıdan gelişmeye açık bir ilçe olan Erdemli’de tarihî doku, doğa güzellikleri ile bir bütün oluşturur.

Son yıllarda sahil düzenlemeleri ile göz dolduran Erdemli, turizmde yıldızlı otel ve pansiyonlarıyla 20.000 yatak kapasitesine sahiptir. Kumkuyu’daki yat limanı gelişen turizme cevap verebilecek niteliktedir.

Erdemi’nin 60 km’lik sahil şeridinin her yerinde denize girilmektedir. Uzun ve temiz plajlar, yerli ve yabancı turistlerin beğenisini kazanmaktadır. Çeşmeli, Kargıpınarı, Tömük, Arpaçbahşiş, Erdemli, Kocahasanlı, Limonlu, Tırtar, Ayaş ve Kızkalesi beldelerinde halk plajları mevcuttur.

Erdemli’de görülmeye değer tarihi ve turistik yerler bakımından son derece zengin bir mirasa sahiptir. Kanlıdivane, Kızkalesi, Adam Kayalar, Kral Mezarları, Lemas Vadisi, Ayaş Agora-Antik tiyatro, Paşa Türbesi, Murat Sofu Türbesi, Su kemerleri, Şaar, Dağlı Kalesi, Toros Köyü Cacık Deresi, Erdemli Talat Göktepe Çamlığı, Kayacı Vadisi, Elvanlı, Kargagediği, Toros dağları, Avgadı Yaylası, Karakız Göleti, Antik çağlardan günümüze kadar gelen taş köprüler bu zenginliklerin başlıcalarıdır.

Efsanesi ile ünlü Kızkalesi, Erdemli’nin turizmine renk katan önemli bir yerleşim merkezidir.

Erdemli, hayvancılık bakımından da ileri seviyededir. Yaylalarda keçi, koyun ve sığır besiciliği gelişmiştir.  Ormanların korunması amacıyla keçi besiciliğinden koyun besiciliğine geçiş yaşanmaktadır.

Erdemli, deniz ürünleri ve balık yönünden son derece zengindir. Ancak usulsüz, bilinçsiz avlanmalar, deniz canlılarına son derece zarar vermektedir. Erdemli sahillerinde lagos, mercan, levrek, lüfer, çupra, barbun, avcı balıkları gibi kaliteli balıklar bulunmaktadır. Erdemli ve çevresinde yaklaşık 400 aile, geçimini tekne balıkçılığı yaparak sağlamaktadır. Erdemli’deki balıkçı barınağı şehrin bir başka güzelliği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Erdemli halkı, millî ve manevî değerlere, gelenek ve göreneklerine bağlı, sosyal aktivitesi yüksek, günün çağdaş ve teknolojik yeniliklerine duyarlı ve açıktır. Yaz mevsimi geldiği vakit yaylalara göç ederler. Ancak bu şehrin boşaldığı anlamına gelmez. Yazlıkçı diye tabir edilen vatandaşlarımız Türkiye’nin çeşitli yörelerinden şehrimize gelir.

 Erdemli, gelenekleri yaşatmaya gayret eden bir yöremizdir. Sosyal hayat gayet canlıdır. Her yıl Mayıs ayı içerisinde geleneksel olarak “Türkmen Şöleni” ve “Hıdrellez Şenlikleri” yapılır. Türkmen Şöleni’nde kıl çadırlar kurulur, Yörük göçü temsil edilir, bazlamalar börekler atılır ve mazideki hatıralar canlandırılarak eğlenceler yapılır.

Yayla sezonunda yaylalarda çeşitli festivaller ve şenlikler yapılarak sosyal hayat diri tutulmaya çalışılır. Bunların en göze çarpanı Hacıalan köyünde geleneksel olarak yapılan “30 Ağustos Zafer Bayramı Güreş Festivali” ve Avgadı’da yapılan “Erdemli Yayla Köyleri Yaş Sebze, Meyve ve Domates Kültür Festivali”dir.

Son yıllarda Ermenekliler Derneği’nin yaptığı geleneksel “Ermenekliler Batırık Günü”, Boynuinceli Türkmenlerinin yaptığı “Boynuinceliler Günü”, Kösbucağı köylülerinin Borunbaşı’nda yaptıkları “Topalak ve Batırık Şöleni” ile Karahıdırlı köylülerinin yaptıkları “Geleneksel Süt Şölen” Erdemli’de sosyal hayatı canlı tutmaktadır. Bunlara okulların yaptığı şiir günleri ve yılsonu etkinlikleri de eklenince Erdemli adeta bir festivaller şehri görüntüsü çizmektedir. Erdemli’de sosyal hayatın canlı olmasında sivil toplum örgütlerinin çok oluşu ve çeşitli faaliyetler yapması gösterilebilir.

Yazı Ve Fotoğraf
Ahmet Kara